KÜFRÜM EDEBİMİ AŞTI BU GECE
Sen benim gözümde bir hiçsin artık,
Nefretim aşkımı aştı bu gece
Bugün ki sözlerin söz müydü artık
Son sözün sabrımı aştı bu gece
Kolayca bitsin bu diyemedin de
Salladın savurdun basiretsizce
Hiç mi ders almadın onca gezdik de
Yağmurun rahmeti aştı bu gece
Yürümeyen neydi,ilişkimiz mi?
Günüm bomboş deyişimiz mi?
Sensiz yaşayamam çelişkimiz mi?
Yalanın doğrunu aştı bu gece
Evlenmek hayali kapımda idi
Giriş kat evimin boyası yeni
Mobilyan,takımın, alınmış idi
Vuslatım tadını aştı bu gece
Yemedim yedirdim ne varsa sana
Üç kuruşum olsa verirdim daha
Memurdum yoksuldum hatırlasana
Hafızam haddini aştı bu gece
Ayakların donmuş,üşümüştün de
Gece yatamamış üzülmüştüm de
Bir ay oruç tutup yememiştim de
O çizmen boyunu aştı bu gece
Yapılan söylenmez, gelmezmiş dile
Allahtan beklenir kul bilmese de
Kızgınlığım buna, sebep ise de
Sabrım miadını aştı bu gece
Onca gez toz benle,seviyorum de
Sonra git nişanlan bir de ona de
Şerefsizlik değil, nedir bu söyle
Küfrüm edebimi aştı bu gece
Sana son bir sözüm, nasihatım var
Aldığım ahlakla bir terbiyem var
Senin doğuran ana deyip geçmek var
Saygım adabımı tuttu bu gece
Gönlümün romanı bitti bu gece
Hangisine yansam şimdi gün gece
Ömrümden beş yıl gitti bu gece
YARIM ŞİİR
Sana Yazdığım şiir yarım kalacak
Boynu bükük kalacak tüm sözcüklerim.
Sana olan sevgimi kalem duyacak,
Kağıt bilmeyecek canım sevdiğim...
Üşüme
Seni Sevmek için ne kadar sebep varsa içimde ..
İşte , sevmemek için de öyle ,
Seni Sevmek için ne kadar söz varsa dilimde ,
Seni Yermek için ,
Sana Ermek için ..
Yok işte ,
Bir yalan uyduruyorum ben kendimce ,
Kendime umutsuzluk ,
Sana Umudum ,
Yollarına çaresizlik düşmüş Eşkıya ,
Ben sana zehir zemberek suskunluğum ,
Ben sana gözlerinden vurulmuşum ;
Sana açılan Kapıların kapanan sesinde ,
Ben seni değil Kendimi unutmuşum ;
Yaralarımın kanayan damarlarına ,
Uykusuz gecelerimden kör sokaklar sürmüşüm ;
Ne mutlu bana ...
Ne mutlu ,
En çok bir yıldız kayıyor biliyormusunuz ?
Bir dilek tutuyorum işte,
Ellerin oluyor ... Tutunuyorum sana ..
Soluksuz bir sokak lambası altında ,
Şubat'a müebbet gözlerini sunuyorum sana
Anlasana .....
Seni Sevmek için ne kadar sebep varsa içimde ..
İşte o kadar yalan uyduruyorum kendime ,
O kadar yalan ... Kime ne ...
Kendime yalanlarla tutunuyorsam kime ne ?
Kendimi sende unutuyorsam kime ne ?
Sende susuyor , Sende konuşuyorsam
Sende uyuyup Sende uyanıyorsam ,
Vuruyorsam talan olan umudun mahzeninde kendimi ,
Kime ne ,
Kime ne kendimi kanatıyorsam senin düşüncende ,
Yalan yada gerçek ,
Sen sakın gecesiz uykularımda üşüme !
Ben üşüyorsam kime ne ....
Zigon Sehpa
Bu gün ordaydım
Aynı yerde, aynı evde
Aynı kapıdan girdim içeri
Tesadüf bu ya aynı anahtar kalmış bende
Sandalyede yeleğini unutmuşsun,
Masada kahkahanı,
Mutfak da bardağını.
Salon da duruşunu unutmuşsun.
Sonra yan oda da hıçkırığını,
Koridorda gözyaşlarını.
Kapıda çarpıp çıkışını unutmuşsun.
Bir çiçeğin zehri düşmüş zigon sehpaya.
Bir rujunun rengi düşmüş oval aynaya.
O kavgadan arta kalan kırık vazoyla.
İkimizin kalbi düşmüş tozlu balkona
Duvardaki resminde gülüşün kalmış.
Son içtiğin fincanda dudak izlerin.
Portmantonun yanında gidişin kalmış.
Kapıda bıraktığın ayak izleri.
Yastığının üstünde saçını buldum.
Posta kutusunda mektuplarını.
En son dinlediğin şarkını buldum
O hicazda kalmış göz yaşlarını.
Yazan böyle yazmış demek şarkıyı.
Nasıl anlam buldu sen olmayınca
Neyleyim köşkü, neyleyim sarayı
İçinde salınan yâr olmayınca
Ayrılık
saçmalık bu ayrılık
nedeni belirsiz
giden belli kalan bir ölü
enson dönemeçte
giden dönmezmi geri
zamanı gelince
haykır yüreğim sessizce
yok bu işte sence bence
herkes bir bu gecede
zamanı gelince
olmayacak aramızda
kalanda gidende